Alman bilim adamı ve sosyoloğu Kurt
Steinhaus, bu bilimsel çalışmasında “Türkiye Avrupa Birliğine katılmalı
mı, katılmamalı mı?” konusunda şunları söylemektedir:
“Türkiye’nin
Avrupa Ekonomik Topluluğu’na katılmasının (talep 1959’da anlaşma ise
1964’te yapılmıştır) yeni gelişmelere yol açacağı kuşkuludur. Bu
ortaklığın başarı kazanması “Türkiye’nin gelecekteki tüm ekonomik
gelişmelerine bağlıdır.”
Tarım ürünleri için öngörülen ithalât
kontenjanları ve kredilerin, “Türk ekonomisi ile diğer üye devletlerin
ekonomileri arasındaki farkı” ve “Türkiye’nin, gümrük birliğine kademeli
olarak girmesinin getireceği yükümlülükleri taşıyabilecek duruma
gelmesini sağlayacak kadar azaltacağını” gösteren pek az belirti vardır.
Büyük bir olasılıkla beş yıllık hazırlık ve on iki yıllık geçiş
süresinin bitmesinden sonra da Türkiye’nin iş gücü verimliliği çok düşük
olacaktır. Böyle bir durumda gümrük duvarlarının kaldırılması ve
çeşitli yardımlardan vazgeçilmesi Türkiye’nin endüstrileşmesine ve
sömürge durumundan kurtulmasına yol açamayacaktır.” Avrupa Ekonomik
Topluluğu’na katılmanın getireceği olumsuz etkilerin, olumlu etkilerden
daha çok olacağı tezini savunan çok sayıdaki Türk iktisatçısının” bu
görüşleri gerçeğe en yakın olandır.
Kurt Steinhaus