MAHMUT MUHTAR PAŞA FAZLI NECİP
Çok
geç kalmış olmakla beraber Makedonya’da -ülkeyi elden kaçırmamak
endişesiyle- nihayet ve birazda nefis müdafaası sayılacak şekilde Türk
komiteleri de kurulmaya başlamış, gizli cemiyetler doğmuştu. Bütün
bunlar Hüseyin Hilmi Paşa’nın zamanında görülmüş ve gittikçe gelişmişti.
En son, Meşrutiyet’in ilânından kısa bir zaman önce, saraydan umumî
müfettiş Hüseyin Hilmi Paşa’ya: “Gizli cemiyet mensuplarının kimler
olduğunun meydana çıkarılıp, bunların adlarının bir liste hâlinde
İstanbul’a gönderilmesi” emri gelmişti.
Abdülmecid,
Abdülaziz ve daha sonra II. Abdülhamid zamanında, artık enikonu
haraplığı yüz tutmuş hükümet çarkını yaşlı ve itidal sahibi tecrübeli
vezirler ağır ağır, yavaş yavaş, bir taraftan zedelememeye çalışarak iyi
kötü çeviriyorlardı. Meşrutiyet ilân edilince, hırslı ve ateşli gençler
bu çarkın başına geçtiler. Onu -hevesli kadanalar gibi- öyle hızlı
hızlı ve şiddetle çevirmeye kalkıştılar ki, az zaman içinde paramparça
olup gitti...
Neticede
olan olmuş, Meşrutiyet ilân edilmiş, genç siyasetçiler işbaşına
geçmişlerdi. Parti çekişmeleri ve yanlış Balkan siyaseti ve onun tabiî
bir sonucu olan Balkan Savaşı bir çığ gibi gelip herşeyi ezmiş geçmiş,
Makedonya ve onun merkezi güzelim Selânik bir anda elimizden uçup
gitmişti.
Rumeli’yi kaybetmiştik!...
Fazlı Necip