DR. RIZA NUR
GRACE ELLISON
Türkler; Birinci Büyük Millet Meclisleriyle (1920-1923), her zaman -haklı olarak- övüneceklerdir.
Arnold J. Toynbee
The Rebirth of Turkey
(Türkiye’nin Yeniden Doğuşu)
Artık
yine işlerin merkezindeyim. Hatta daha ziyade olarak içindeyim.
Ankara’dayız. Kışlahan koyduğumuz Dârülmualliminde yatıyoruz.
Düşünüyorum. Korkaklık, ümit zayıf; fakat başka çare de yok. Millet
kurtulursa kuvvet ve mukavemetle kurtulacak. Lâkin bunun için silâh,
cephane, para hiçbir şey de yok. Yok amma vazife çalışmaktır. Bunları
tedarike, kuvvet yapmaya çalışmalı. Belki olur. Gün doğmadan neler
doğar. Yolunda bulunmalı. Olmazsa ne yapalım. Hiç olmazsa vazifemizi
yapmış oluruz: Demek çalışmalı.
Mustafa Kemal, beni ve Yusuf
Kemal (Tengirşek)’i sık sık davet ediyor. Kendisi tepedeki Ziraat
Mektebinde yatıyor. Orada toplanıyoruz. Hükümeti nasıl teşkil
edeceğimizi, devletin adı ne olacağını, nazırlara ne ad verileceğini,
meclisin adı ne olacağını, ilâh... Birçok mühim şeyleri, teşkilât
işlerini müzakere ediyoruz. Bu içtimalarda gâh Halide Hanım, Doktor
Adnan (Adıvar), Celâlettin Arif ve Camî de var. Hepimiz on kişi kadar
oluyoruz. “Devlete ne ad konacak?” dedim: “Koymağa lüzum yok. O zaten
mevcut, Türkiye.” Dr. Rıza Nur