Meşrutiyet, yaşamak için çırpınan ve düşünen bir süredir. Bir
imparatorluğunu geçmişine, haline ve geleceğine ait bütün sorular 1908
‘den itibaren büyük bir açıklıkla sorulmuş ve cevaplar aranmıştır.
Siyasî fikir cereyanları kaynaklarını bu arayıştan alırlar. Cevaplar
1913 sonuna kadar nispeten geniş bir kitle, bu tarihten itibaren de tek
parti ideologları tarafından tek yönde aranmıştır. Bunlara
iktidardakiler gibi düşünmeyenlerin sürgünde, Mütareke devresindeki
çalışmaları da katılmalıdır. Bu çalışmalar ilk defa, Batı ile Doğunun
açık ve zarurî bir sentez denemeleridir. Bütün bu arayış ve buluşlar
hâlâ yaşayan ve süregelen bir oluşun önemli bir safhasındadırlar.pdiv
align="justify" divp class="MsoNormal" align="justify"Meşrutiyet,
Türkleri imparatorluk formülünden demokratik bir cumhuriyet formülüne
iletmiş olan köprüdür. Ne yazık ki, uzun yıllar araştırılmamış,
incelenmemiş, küçümsenmiş ve ihmal edilmiş bir zaman parçasıdır. Bugünün
insanı, üzerinde hâlâ tesir icra eden bir devreyi bilmekle ödevlidir.