Roman Tadında Okunacak Gerçek Aşk Hikâyeleri
Ben,
insanın her keresinde görüp göremeyeceğinden biraz daha kuşkulanarak
bir sonraki baharı beklediği çağa eriştim. İnsan yaşlandıkça zamanın
akışı değişiyor, her şey zaman gibi büyük bir hızla kaçıp gidiyormuş
gibi oluyor ve insan, gençlik dediğimiz o günlerin yoğunluğunu, yaşamın o
harika yavaşlılığını bulamadığı için acı duyuyor.
…
ilkbahar güneşi ağustos güneşine benzemez, bunları biliyorum. Ama
ayağınızın dibinde ilkbahar çiçeğini gördüğünüz an titremiyorsanız, mart
ayının donuk renkli yaprakları gözlerinizi kamaştırmıyorsa, gözüme
görünmeyin!
Ben
aşk hikâyelerini severim ve bunu açıkça söylerim: Savaşlar, devrimler
çağında aşk hikâyelerini dinlendirici bir şey gibi, bir korkaklık gibi
gören kişilere çok yazıktır.