“Genel Karargâh, 5 Eylül 1921
Madam,
Sevimli
mektubunuz, bana verdiğiniz haberler ve Fransa’ya henüz dönmeden,
hakikat ve adalet adına açtığınız cesur ve takdire değer mücadeleniz
için teşekkür ederim.
...Halen, genel karargâhımda bulunmakta ve
ağustosun ikinci haftasından beri kesin olarak yenmek ümidiyle yeni bir
saldırıya geçmiş olan Yunanlılarla savaşmaktayım. On beş günden beri
devam etmekte olan korkunç bir savaş, kızgın saldırıları tamamen
püskürtülen Yunanlıların takattan düşmesi ile biteceğe benziyor.
Askerlerimizin
kahramanlığı ve bütün milletin takdire değer bir sadakatle bana yaptığı
noksansız yardımından kuvvet alarak, saldırganı memleketimden
kovacağımı kuvvetle ümit etmekteyim. Temmuz ayındaki ilerlemesi
sırasında, düşman işgal ettiği bölgelerin, sizin dört ay büyük bir
cesaretle gezmiş olduğunuz bölgeler gibi aynı katliâma ve yakıp
yıkılmaya uğradıklarını size söylemeye bilmem lüzum var mı?
Aramıza,
kızınız Matmazel Gaulis ile beraber gelmek arzusunda olduğunuzu bana
bildirdiler. Böyle yorucu ve zor bir seyahati bir daha göze aldığınız
takdirde sizin ve matmazelin de en büyük kıvançla karşılanacağınıza emin
olabilirsiniz.
Sizi yakında Anadolu’da görmek ümidi ile en iyi hislerimin ifadesine inanmanızı rica ederim.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi
Başkumandan Mustafa Kemal.”